Tarihi
Vakfıkebir'in kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber çok eski bir yerleşim yeridir. Tarihi boyunca Hitit, Pers, Roma, Bizans ve Trabzon Rum İmparatorluğu'nun hakimiyetinde kalan Vakfıkebir 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon Rum İmparatorluğu'nu yıkması ile Osmanlı İmparatorluğu'nun hakimiyetine girmiştir.
Trabzon'un fethinden sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun değişik bölgelerinden gelen Türk boyları Vakfıkebir'e yerleşmişlerdir. Gelen boyların yeni yerleşim yerlerini benimsemeleri ve kültürlerini bölgeye taşımaları sonucunda Vakfıkebir çok kısa sürede bir Türk yurdu olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırlarına katılmasından sonra çeşitli idari kademelere ve isimlere maruz kalan Vakfıkebir 1864 tarihli Osmanlı Vilayet Kanunu çerçevesinde 1874 yılında Trabzon vilayetine bağlı bir ilçe olmuştur.
İlçemiz 20 Temmuz 1916 tarihinde Rus Çarlığının işgaline uğramış ve 14 Şubat 1918 tarihinde kahraman ordumuz tarafından düşman işgalinden kurtarılmıştır. İşgal altında geçen dönem halk arasında "Muhaceret" olarak anılmakta ve her yıl 14 Şubat tarihinde büyük törenlerle kutlanmaktadır.
İlçe halkı ülkenin kurtulması ve bağımsız bir Türk devleti kurulması çalışmalarında hep Atatürk'ün yanında yer almıştır. Bu çerçevede ilçe halkı aldıkları bir kararla Kellecioğlu Abdullah Hasip (Ataman) Beyi Erzurum Kongresi'ne Büyükliman Delegesi olarak göndermiştir. Abdullah Hasip Bey, Erzurum Kongresi'nin iki yazmanından birisi olarak görev yapmıştır.
Vakfıkebir Cumhuriyetin kuruluşu ile beraber ilçe olma özelliğini ve sınırlarını korumuştur. Bu tarihte ilçenin merkez ile birlikte beş nahiyesi ve 129 köyü vardır. Bu nahiyelerden 10.03.1954 tarih ve 6324 sayılı kanunla Tonya, 19.06.1987 tarih ve 3392 sayılı kanunla Beşikdüzü ve Şalpazarı, 09.05.1990 tarih ve 3644 sayılı kanunla Çarşıbaşı ilçe olmuş ve ilçemizden ayrılmışlardır. 44 mahallesi mevcuttur.
Vakfıkebir'in ilk adı Fol'dur. Bu ismi ilçenin 45 km. güneyinden doğan ve ilçe merkezinde denize dökülen aynı isimli dereden almıştır.
Vakfıkebir'in ikinci adı Büyükliman'dır. Vakfıkebir'in doğusunda yer alan Fener (Yeros) Burnu ile batısındaki Zeytin (Yobol) Burnu arasında kalan kısım karayele kısmen kapalı doğal bir limandır. Vakfıkebir bu doğal limanın merkezinde yer almaktadır. Bu nedenle Vakfıkebir uzun yıllar Büyükliman adıyla anılmıştır. Vakfıkebir bugünkü adını, Yavuz Sultan Selim annesi Gülbahar Hatun'dan almıştır.
O tarihte Trabzon Valisi olan oğlu Şehzade Selim'i görmek için İstanbul'dan Trabzon'a deniz yoluyla seyahat eden Gülbahar Hatun büyük bir fırtınaya yakalanmış, kurtulması halinde karaya ayak basacağı toprakları Halka vakfedeceğini adamıştır. O zamanki adıyla Büyükliman olan yerleşim merkezinde toprağa ayak basan Gülbahar Hatun bu toprakları vakfeder. Vakfedenin büyük (padişah eşi) olmasından dolayı bu tarihten sonra yörenin adı Vakfıkebir (Büyük Vakıf) olmuştur. Vakfıkebir adının beş yüz yıllık geçmişi olmasına rağmen halk arasında Fol ve Büyükliman adları zaman zaman kullanılmaktadır.